“`html
T24 Politika
Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındıktan sonra yerine atanan kayyım öncesinde CHP merkez bürosunun oluşturduğu heyet, Ovacık’a gelerek durumu değerlendirdi. CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Dün yayınlanan bu karar, reddettiğimiz bir uygulamanın parçasıdır. Bu engelleri aşacağız. Belediye Başkanımızın herhangi bir suçu bulunmamaktadır. Mahkeme kararını tanımıyoruz. Bu kararların nasıl ve hangi koşullarda alındığını biliyoruz. Adil bir yargılama süreci mevcut değildir; soruşturma belirli talimatlarla başlamıştır. Bu durum demokrasinin esaslarıyla çelişmektedir. Bu, bir siyasi darbe girişimidir.” şeklinde konuştu.
Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün görevden alınmasının ardından; CHP Genel Merkezi tarafından görevlendirilen heyet, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile birlikte, Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, Parti Meclis Üyesi Saniye Barut ve eski Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu‘ndan oluşuyordu.
“Adil bir yargılama sürecinin bulunmadığını biliyoruz.”
CHP heyeti, belediye binası önünde halkla birlikte bir yürüyüş düzenleyerek ardından bir basın toplantısı gerçekleştirdi. İlk olarak söz alan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sarıgül’ün herhangi bir suç işlemediğine ve mahkeme kararını reddettiklerine dikkat çekti. Tanrıkulu, “Kayyım uygulaması, halkın iradesinin gaspıdır. Bu durum demokrasinin karşısında bir darbe teşebbüsüdür ve halkın seçim hakkının açıkça ihlali demektir. Adalet ve Kalkınma Partisi, 2016 yılında gündeme getirdiği kayyım düzenlemesini, demokrasi dışı bir yolla yasalaştırmaya çalıştı. Biz, bu duruma her zaman karşı çıktık. 2016’dan beri bu uygulama, birkaç kez tekrarlandı ve şimdi de İstanbul’dan başlayarak yaygınlaştırılıyor. Dünkü karar, bizler için reddedilen bir karar. Bu engelleri aşacağız. Belediye Başkanımızın hiçbir suçu yok. Mahkeme kararına itimadımız yok. Adil bir yargılama süreci bulunmadığını, soruşturmanın talimatla ilerlediğini biliyoruz. Bu durumun demokratik bir süreçle alakası yok; bu, bir siyasi darbedir.” dedi.
“Savcının emriyle gerçekleşen bir olayı suç unsuru olarak gösteriyorlar.”
Görevden alınan Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, hakkında açılan bir davaya atıfta bulunarak şu şekilde konuştu: “Savcının isteği üzerine terörist cenazesini kaldırdık. Burada gördüğünüz belediye, Türkiye’nin en saygın belediyesidir. Kuruluşundan bu yana kesinlikle borçlanmamıştır. Belki yarın buraya gelecekler ve bizi suçlayacaklar. Bu saçmalıkların hepsi yanıltıcıdır. Sizler beni 12 yıl önce seçtiniz ki, cenazeleriniz ve toplantılarınızda yanınızda olayım. Eğer ben 12 yıldır bir örgüt mensubu isem, vali neden benimle oturmuş, neden suçuma ortak olmuştur? Şu an kameralarla çekim yapan polisler neden ailelerini bize güvenle teslim etti? Hep birlikte neden bu ilçe için güzel projeler gerçekleştirdik? Ama şimdi bir noktada, bir tuşla devreye girdiler. Hem CHP’yi hem de Ovacık halkını cezalandırmak için bir çaba içerisine girdiler. Şu engeller halkı kutuplaştırıyor. Suç işliyorsunuz. Bu arkamda duran kişi sadece bir hırsız; bana ait olanı çalmıştır. Savcının isteğiyle aldığımız bir cenazeyi suç oluşturuyorsunuz. O zaman kendiniz kaldırın. bizden yardım istiyorsunuz ama güvenlik yok diyorsunuz. Müdahale et dediniz, biz de müdahale ediyoruz. “Bölgeye girememekle” ilgili şikayette bulundunuz, o zaman siz kendiniz gidin. Savcı ve hakim böyle bir durumla karşılaşırsa, onlara siper olan halka kötü muamele edilmesi ne kadar doğru?”
“Hukuksuzluklarla mücadelemiz sürecek.”
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, kayyım uygulamasının anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek, bunun siyasi bir hesaplaşma olduğunu ifade etti. Tanal, şu ifadeleri kullandı: “Halkın iradesini bir idari karar ile ortadan kaldıramazsınız. Ovacık halkı, Mustafa Sarıgül’ü kendi iradesiyle belediye başkanı seçmiştir. Halk, kendi temsilcisini seçtiği gibi değiştirebilir. Bu durum, yalnızca sandık tarafından belirlenebilir. Seçim sonucunda yenemediğiniz belediye başkanlarını idari kararlarla görevden almak, anayasa ile çelişmektedir. Bu, seçme ve seçilme hakkının ihlali, milli iradenin gaspı anlamına gelir. Mahkumiyet olduğunda bunu gerekçe gösteriyorlar, ama eğer bu doğruysa, o zaman Şırnak’ın Uludere ilçesinin Hilal Belde Belediye Başkanı’nın rüşvetten ve yolsuzluktan dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararı var. Ancak bu belediye başkanını görevden almıyorlar. Kesinleşmiş bir ceza mahkumiyeti olmayan belediye başkanının görevden alınması, demokratik hukuk sistemini yok etme girişimidir. Bu, siyasi iktidarın anayasayı yok sayarak yaptığı darbedir. Biz bu tür hukuksuzluklarla mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu karar hukuken geçerli değil, siyasi bir karardır. Halkın iradesini kayyım atamalarıyla geri alamazsınız. Bu hukuksuzluklar karşısında sessiz kalmayacağız. Demokrasinin temel ilkelerine sahip çıkmak için mücadelemiz devam edecek. Türkiye, tekrar bir hukuk devleti olmalıdır ve kayyım atamalarına son verilmelidir. Bu uygulama, halkın iradesini yok saymak ve otoriter bir rejime geçişin temelini oluşturmaktadır. Bu, bir siyasi hesaplaşmadır.”
CHP heyeti, Ovacık’ta gerçekleştirdikleri iletişimlerin ardından Tunceli şehir merkezine geçerek, çeşitli gözlemlerde bulunacak.
“`